ÖZET

Amaç:

Karaciğer biyopsisi invaziv bir yöntem olmakla birlikte hala karaciğer hastalıklarının ciddiyetini belirlemek için altın standart yöntem olarak kabul edilir.

Gereç ve Yöntemler:

Bu retrospektif çalışmaya toplam 95 genç ve orta yaşlı erkek hasta dahil edildi. Patolojik değerlendirme için ISHAK skorlama sistemi kullanıldı. Fibrozisin evrelerinin öngörülmesinde alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST), AST/ALT oranı ile HCV-RNA ve histolojik aktivite indeksi (HAİ) skorları arasındaki ilişkiler araştırıldı.

Bulgular:

F3’ü öngörmede, >35 yaşın [olasılık oranı (OR): 3.56; %95 güven aralığı (Cl): 1.24-10.24; p=0,021] önemli bir risk faktörü olduğu gösterildi. F ≥2 için, 40 IU/mL’nin üzerindeki ALT ve AST değerlerinin önemli risk faktörleri olduğu ortaya kondu (sırasıyla OR: 2,97; %95 Cl: 1,09-8,06; p=0,03 ve OR: 2,88; %95 Cl: 1,17-7,09; p=0,020). HAİ dışındaki tüm indirek fibroz göstergeleri, hem F ≥2 hem de F ≥3’ü (AUC 0,50 ila 0,68) öngörmede düşük/orta dereceli tanısal doğruluk gösterdi. Alıcı işletim karakteristiği (ROC) analiz sonuçlarına göre, ALT, AST, AST/ALT oranı, Log10 HCV-RNA ve HAİ için F ≥3’ü öngörmedeki optimum kesme değerleri sırasıyla 94 U/L, 55U/L, 0,78, 6,88 ve 6 idi. Bununla birlikte, ROC analizindeki sonuçlar sadece ALT, AST ve HAİ için istatistiksel olarak anlamlı sonuçlara sahipti (p<0,05).

Sonuç:

Yaş, AST, ALT ve HAİ’nin karaciğerdeki fibrozu öngörmede AST/ALT oranı ve HCV-RNA’dan daha parametreler olduğu düşünülmektedir. Ancak, bulgularımız kronik HCV’li hastaları sadece bu parametrelere dayanarak takibi önermek için yeterli değildir.