ÖZET
Gebelikte geçirilen akut hepatit B virüsü (HBV) enfeksiyonu anne ve bebek olmak üzere iki kişiyi etkiler. Son bilgilere göre, yüksek viral yüke sahip annelerde özellikle bebeğe bulaşıyı da önlemek amacıyla antiviral tedavi düşünülmelidir. Bu çalışmada, akut HBV enfeksiyonu geçiren ve tenofovir tedavisi uygulanan bir gebe hasta sunulmuştur. Otuz beş yaşında, 32 haftalık gebe, başka bir merkezde “hemolytic anemia, elevated liver enzymes, low platelet count (HELLP)” sendromu ön tanısı ile izlenmiş, HBV enfeksiyonu saptanması ve yüksek olan karaciğer enzimlerinin nispeten gerilemesi üzerine ayaktan polikliniğimize yönlendirilmişti. Hastanın karaciğer enzimlerinde tekrar yükselme saptanması nedeni ile hasta hospitalize edildi. HBsAg değeri daha önceki gebeliklerinde bakılmamıştı. Laboratuvar sonuçları; HBV-DNA: 75 000 000 IU/mL, anti-HBc IgM pozitif, anti-HBc IgG pozitif, HBsAg pozitif, anti-HBs negatif, HBeAg pozitif ve anti-HBe negatif idi. Hastada akut karaciğer yetmezliği tablosuna gidiş görüldü ve destek tedavisi verildi. HBV-DNA düzeyini düşürmek ve perinatal bulaş riskini azaltmak amacıyla tenofovir tedavisi başlanan hastanın yatışının 11. gününde erken doğum oldu. Bebeğin ağırlığı 2010 g, APGAR skoru 8/9 idi ve Respiratuar Distress sendromu mevcuttu, ekokardiyografisinde minimal sol periferal pulmoner stenoz dışında herhangi bir patoloji saptanmadı. Hastanın tenofovir tedavisine devam edildi; 12 hafta sonra HBV-DNA düzeyi negatifleşti; HBeAg serokonversiyonu gerçekleşti. Bebek HBsAg negatif idi, tenofovire bağlı bir yan etki saptanmadı. Sonuç olarak, gebelerde akut karaciğer yetmezliği yakın takip gerektirmektedir. Özellikle yüksek viral yükü olan hastalarda antiviral tedavi seçeneği göz önünde bulundurulmalı, anne ve bebeğin yarar-zarar oranı değerlendirilerek her bir hasta bazında tedavi planı yapılmalıdır.