ÖZET
1982 yılında hepatit B aşısının kullanılmaya başlanması ile kronik hepatit B enfeksiyonu ve komplikasyonlarında dramatik bir düşüş gözlenmiştir. Günümüzde hala enfekte anneden bebeğe bulaş, hepatit B ile ilgili en büyük problemlerden birini oluşturmaktadır. Hepatit B virüsü (HBV) ile enfekte gebelerde ikinci trimestırda HBV DNA kantitasyonu yapılması önerilmektedir. HBV DNA düzeyi 1,000,000 kopya/ml üzerinde olan gebelerin antiviral tedavi açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Postpartum dönemde gelişen immün sistem reaktivasyonu nedeniyle, antiviral tedavinin doğum sonrası dönemde de devam etmesi virüs titresi yüksek annelerde kritik öneme sahiptir. Bazı antiviral ilaçlar gebelik döneminde önerilseler de emzirme döneminde kullanımlarının güvenilirliği ile ilgili net bir veri bulunmamaktadır. Lamivudin (LAM) ve tenofovirin (TdF), insan bağışıklık yetmezlik virüsü (HIV) ile enfekte annelerde emzirme döneminde kullanımları ile ilgili çalışmaları vardır. Dünya Sağlık Örgütü HIV rehberinde HIV ile enfekte annelerin antiretroviral tedavi alırken emzirmeye devam edebilecekleri önerilmektedir. Bu önerinin HBV ile enfekte anneler için de net ortaya konması gerekmektedir. Gerek klinisyenler gerekse hastalar günlük pratikte hepatit B ile enfekte annenin emzirme kararını, randomize kontrollü çalışmalara dayanmayan verilerle almak durumuyla karşı karşıya kalmaktadır. Hem emzirmenin faydalarını hem de hastaların antiviral tedavi gereksinimini göz önünde bulundururarak zor bir karar vermeleri gerekmektedir. Güncel bilgiler ışığında, bir annenin antiviral tedavi ihtiyacı varsa emzirmeye olanak sağlamaları nedeniyle LAM ve TdF iyi birer alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Fakat yine de kanıta dayalı tıp ile desteklenmiş önerilerde bulunabilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır.