ÖZET
Amaç:
Son yıllarda kronik hepatit C (KHC) tedavisinde doğrudan etkili antivirallerin (DEA) kullanılmasıyla başarı oranı %90’ı geçmiştir. Bu güçlü tedavilerin uygulanması, tedavinin hepatit C virüs (HCV)-RNA testleri ile izlenmesinin rolünü azaltmıştır. Bu çalışmanın amacı, DEA başlanan hastalarda HCV çekirdek antijen testi (HCV-Ag) ile HCV-RNA’yı korelasyon, etkinlik ve maliyet açısından karşılaştırmak ve HCV-Ag’nin rutin laboratuvar testi olarak kullanılabilirliğini değerlendirmektir.
Gereç ve Yöntemler:
Çalışmamıza 76 KHC hastası dahil edilmiştir. HCV-RNA pozitif olan, 18 yaş üstü ve DEA başlanacak olan hastalar dahil edilmiştir. ARCHITECT-Abbott yöntemi kullanılarak tüm örneklerde HCV-Ag düzeyi çalışıldı. HCV-Ag seviyeleri ile RNA ve anti-HCV seviyeleri ile karşılaştırıldı.
Bulgular:
Yetmiş altı hastanın 44’ü (%57) erkek, 48’i (%63) önceden tedavi görmüş ve 21’i (%27) sirotikti. Tüm hastalara DEA başlandı. Tedavi öncesi ve sonrası karşılaştırıldığında, HCV-RNA düzeyi, HCV-Ag düzeyi anlamlı olarak farklı bulundu (p<0,001). Tedavi öncesi HCV-RNA ve HCV-Ag seviyeleri arasında pozitif korelasyon (korelasyon katsayısı: 0,419) saptandı.
Sonuç:
HCV tedavisinde DEA’larin kullanılması tedavi yanıtının değerlendirilmesinde HCV-RNA takibi yapılmasının önemini azaltmıştır. KHC yönetiminde en önemli iki faktör olan viremik hastaları saptamada ve virolojik yanıtı değerlendirmede HCV-Ag ölçümünün oldukça başarılı ve maliyet etkin olduğu çalışmamızda gösterilmiştir.


