ÖZET
Sonuç:
Grup 1 ve 2 olguları daha yüksek ALT ve HBV-DNA seviyelerine sahiptir ve siroz, ilerleyici karaciğer hastalığı ve hepatoselüler karsinom geliştirme riski altındadır. İzole anti-HBc-IgG pozitif hastalarda HBV reaktivasyonu riski olduğunda tedavi edilmelidir.
Bulgular:
HBV enfeksiyonu nedeniyle takip edilen 3.372 hastanın 2.072’si (%61,4) erkekti ve yaş ortalaması 50,3±13,6 yıldı. Atipik HBV serolojisi olan 145 hastanın verileri analiz edildi. Hastaların 86’sı (%59,3) erkekti. Ortalama yaş 49,2±13,6 yıldı. Hepatit B yüzey antijeni (HBsAg) ve anti-HBs için eş zamanlı pozitiflik (grup 1), hepatit B e antijeni (HBeAg) ve anti-HBe için ikili pozitiflik (grup 2), izole anti-HBc-IgG için pozitiflik (grup 3) ve izole HBsAg pozitiflik prevalansı hastalarda sırasıyla %2,13 (71/3.327), %1,47 (49/3.327), %0,75 (25/3.327) ve %0,03 (1/3.327) bulundu. Eşlik eden hipertansiyon grup 1’de daha sık görülürken; daha genç yaş, yüksek alanin aminotranferaz (ALT) ve HBV-DNA seviyeleri ve antiviral ilaçlarla tedavi grup 2’de daha yaygındı; grup 3’te komorbiditeler (p=0,07), hematolojik hastalıklar daha sık, HBV-DNA düzeyleri negatif ve antiviral ilaç tedavisi daha azdı.
Gereç ve Yöntemler:
Bu çalışma, tek merkezli, retrospektif kesitsel bir kohort çalışmasıdır. Altı bin beş yüz altmış dört hastane başvurusu değerlendirildi. Yüz kırk beşi dahil edilme kriterlerini karşılayan 3.372 hastanın kayıtları incelendi.
Amaç:
Hepatit B virüsü (HBV) enfeksiyonu tanısı konan ve takip edilen hastalarda atipik serolojik profilleri araştırmak ve bu hastaları klinik olarak değerlendirmektir.