Seroprevalence of Hepatitis A and Hepatitis E in Adults Patient Admitted Izmir Katip Çelebi University Atatürk Training and Research Hospital
PDF
Cite
Share
Request
Research Article
P: 76-79
August 2013

Seroprevalence of Hepatitis A and Hepatitis E in Adults Patient Admitted Izmir Katip Çelebi University Atatürk Training and Research Hospital

Viral Hepat J 2013;19(2):76-79
1.
2.
3.
4.
No information available.
No information available
PDF
Cite
Share
Request

ABSTRACT

Objective:

Hepatitis A is the most common form of acute viral hepatitis in the world. Hepatitis E virus (HEV) clinical presentations range from asymptomatic infection to fulminant hepatitis which is frequently seen in pregnant women. The aim of this study is to determine the prevalence of hepatitis A and E transmitted fecal oral in adult population admitted to the hospital.

Materials and Methods:

It were retrospectively evaluated to test results of the patients admitted to the hospital for various reasons and requested to anti-HAV IgG and anti-HAV IgM, anti-HEV IgG and anti-HEV IgM assay between January December. It was studied by Advia Centaur XP Bayer-Siemens (Germany).

Results:

It was found as %85.2 (3310/3887) to Anti-HAV IgG seropositivity, %0.51 (20/3887) to Anti-HAV IgM seropositivity, %6.7 (18/270) Anti-HEV IgG seropositivity, %0.7 (2/270) Anti-HEV IgM seropositivity. HAV seropositive patients was admitted 42% to infectious diseases, 22.4% to internal medicine, 25.8 % to other internal branchs, 3.4% to general surgery, 4.5% other surgical branches and 1,9% to emergency service, respectively. HEV seropositive patients was admitted 39% to infectious diseases, 33% to general surgery, 17% to gastroenterology clinics, respectively.

Conclusion:

In this study was found to Anti-HAV IgG seropositivity was lower than the average of our country and Anti-HEV IgG seropositivity average country in adults. Protection from infection which transmitted fecal-oral rout, especially the beginning of HEV infections; cause of high mortality in pregnant, training, sanitation precautions and environmental hygiene must be actually considered.

Giris

Hepatit A virus (HAV) ve Hepatit E virus (HEV) primer olarak fekal oral yolla bulasirlar (1).Virus kontamine gida ve sular veya süt alimi sonrasi kolayca bulasabilmektedir (2).HAV, HEV’e göre daha dayanikli olmakla birlikte dezenfektanlara ve isiya karsi dirençli oldugundan bulasiciligi yüksektir.Her iki virus da genellikle akut, kisinin kendisiyle sinirli, uzun süreli tasiyicilik olusturmayan enfeksiyonlara neden olurlar (1).Tasiyicilik söz konusu olmamasina ragmen enfekte bireylerin diskisinda alti aydan uzun süreyle virus bulunabilmesi, uygunsuz sanitasyon kosullarinda enfeksiyonun yayilmasinda en önemli kaynagi olusturmaktadir (3). HAV enfeksiyonu, son yillarda gelismisülkelerde sikligi azalsa da gelismekte olan ülkelerde halen önemli halk sagligi sorunlarindan biridir.Her iki virus da akut fulminan hepatit ve karaciger yetmezligi riskleriyle iliskilidir.Bu agir komplikasyonlar, HAV için kronik Hepatit B ve C enfeksiyonunun birlikte bulunmasinda gelisen enfeksiyonlarda ve HEV için özellikle üçüncü trimestirdeki gebelikte enfeksiyonu geçiren hastalarda görülür.Hastalik, genellikle çocuklarda subklinik, yas ilerledikçe agirlasmis tabloyla izlenmekle birlikte ciddi ve fulminan HAV ve HEV enfeksiyonlari herhangi bir yasta görülebilmektedir (1).Günümüz sartlarinda disarida yemek yeme kültürünün yayginlasmasi, hazir gida tüketimi, küçük yaslardaki çocuklarin yaygin olarak kres ve yuvalara gönderilmeleri, seyahat edenlerin artmasi bu eski hastaligin güncelligini korumasina neden olmaktadir.Tüm dünyada oldugu gibi hijyen ve sanitasyon sartlarinda düzelme, sosyoekonomik durumda iyilesme, aile fert sayisinda azalma küçük çocuklarda HAV sirkülasyonunda azalmaya ve yetiskinlerde duyarli kisi sayisinda artmaya yol açmaktadir (2). HEV enfeksiyonunun sikligi cografi bölge, sosyoekonomik düzey, yas ve farkli risk faktörlerine bagli olarak büyük ölçüde degisir. HEV hiçbir zaman HAV kadar yüksek oranda çocuklarda görülmemektedir. Hastalik daha çok genç ve orta yas grubunda görülmektedir.Erkek ve kadinlar arasinda prevalansta hemen hemen hiç fark yoktur. Hem epidemik hem de sporadik olgular seklinde ortaya çikabilmektedir. Risk faktörü arasinda insan artiklariyla kirlenmis sularla temas yaninda ev hayvanlariyla yakin iliskide sayilmaktadir. Insandan insana ev içi bulas HAV’a göre daha düsüktür (1). Transplasental yolla ve sik kan nakli yapilanlarda veya hemodiyaliz hastalarinda transfüzyonel bulasin olabilecegine dair yayinlar da mevcuttur(4-6). Ülkemiz, HEV açisindan endemik bölgelerle endemik olmayan bölgeler arasinda bir köprüyü olusturmaktadir (7). Hastaliklar için uygun koruyucu önlemlerin alinabilmesi için, toplum prevalansinin bilinmesi yol gösterici olacaktir.Bu çalismada, hastanemize basvuran eriskin popülasyondaki seropozitifligi degerlendirmek amaciyla Hepatit A ve Hepatit E seropozitiflikleri retrospektif olarak degerlendirilmistir.

Gereç ve Yöntemler

Ocak-Aralik 2012 tarihleri arasinda Ege bölgesinin referans hastanelerinden biri olan Izmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Egitim ve Arastirma Hastanesine basvuran ve çesitli nedenlerle Anti-HAV IgG ve Anti-HAV IgM, Anti-HEV IgG ve Anti-HEV IgM tetkiki istenen hastalarin test sonuçlari retrospektif olarak incelenmistir. On Sekiz yasüzeri hastalar çalismaya dahil edilmistir. Hastalarin Hepatit A asi hikayesi, seyahat öyküsü ve evcil hayvanlarla temasi sorgulanamamistir. Hastalarin Anti-HAV IgG ve Anti-HAV IgM, Anti-HEV IgG ve Anti-HEV IgM testleri Advia Centaur XP Bayer-Siemens (Germany) ile çalisilmistir. Sonuçlarin yorumu üretici firmanin önerileri dogrultusunda; 1 S/CO altindaki degerlere sahip numuneler negatif ve ≥1 S/CO degerlerine sahip örnekler pozitif olarak degerlendirilmistir.

Bulgular

Toplam 3,887 eriskin hastadan Anti-HAV IgG ve Anti-HAV IgM testleri, 270 eriskin hastadan Anti-HEV IgG ve Anti-HEV IgM testleri istenmistir. Anti-HAV IgG seropozitifligi %85,2 (3310/3887), Anti-HAV IgM seropozitifligi %0,51 (20/3887); Anti-HEV IgG seropozitifligi %6,7 (18/270), Anti-HEV IgM seropozitifligi %0,7 (2/270) olarak saptanmistir. Anti-HAV IgG seropozitifligi saptananlarin %48,9’u kadin, 51,1’i erkek; Anti-HAV IgM seropozitifligi saptananlarin %47,5’i kadin, %52,5’i erkek idi.Anti-HEV IgG seropozitifligi saptananlarin % 66,7’si kadin, %33,3’ü erkek iken Anti-HEV IgM seropozitifligi saptananlarin biri kadin digeri erkekti. HAV seropozitif hastalar en sik %42 enfeksiyon hastaliklari klinigine, daha sonra %22,4 iç hastaliklari kinigine basvuran hastalardan olusmustur. Diger dahili branslara %25,8; genel cerrahiye %3,4; diger cerrahi branslara %4,5; acil servise %1,9 hasta basvurmustur.Anti-HAV IgM pozitif hastalarin %50’si iç hastaliklari diger %50’si de enfeksiyon hastaliklari klinigine basvuran hastalardi. HEV seropozitif hastalar ise en siklikla %39 enfeksiyon hastaliklari, %33 genel cerrahi ve %17 gastroenteroloji kliniklerine basvuran hastalardi. Anti-HEV IgM pozitif hastalarin biri kadin dogum biri de dermatoloji klinigine basvurmuslardi.Kadin dogum kliniginde izlenen hastada gebelik yer almamaktaydi. Hastanemize basvuran çocuk hastalarin sayisiçok az olmasi nedeniyle çalismaya dahil edilmedi.

Tartisma

Ülkemiz HAV enfeksiyonu açisindan orta düzeyde endemisiteye sahip bölge olarak degerlendirilmekle birlikte seroprevalans cografi bölgelere ve sosyoekonomik duruma göre farkliliklar gösterebilmektedir(8). HAV enfeksiyonu Asya, Afrika, Orta–Güney Amerika ve çogu gelisen ülkede (1,2,3,4,5,6,7,2,3,2,3,4,5,6,7,8,9) endemiktir. Gelismisülkelerde ise düsük endemisitede (Iskandinav ülkeleri, Japonya, Avustralya ve bazi Avrupa ülkeleri) görülür(9). Gelismisülkelerde hepatit A prevalansinin azalmasi; altyapinin gelismesi, yüksek kalitede su temini, el temizliginin iyi yapilmasi ve insan atiklarinin gerekli sekilde yok edilmesi ile açiklanabilir. Az gelismis ve gelismekte olan ülkelerde ise özellikle alt yapi yetersizligine bagli olarak en önemli saglik sorunlarindan biri olmaya devam etmektedir (10). Türkiye’de HAV seroprevalansi cografik bölge, yas ve sosyoekonomik durum ile baglantili olarak önemli farkliliklar göstermektedir (8). Hepatit A enfeksiyonu bulasinin bazi meslek çalisanlari (lagim çalisanlari, temizlik isçileri) ve yüksek risk faktörü tasiyanlar (erkek homoseksüeller) gibi enfekte materyallerle temasi olanlar hariç cinsiyetle ilgisi yok gibi görülmektedir (2). Ülkemiz %8 ile %88 arasinda saptanan prevalans verileri ile orta endemisite grubunda yer almaktadir (9).Kanra ve ark. (11) bütünülkeyi temsil edecek sekilde gruplara ayirdiklari bölgelerdeki 9 ilden gelen örneklerle yaptiklari bir çalismada ülke genelinde HAV seroprevalansini %91 olarak belirlemistir. Türkiye’nin batisinda bulunan sehirlerde gelismisülkelerdekine benzer bir seropozitiflik orani görülmüstür (12).Ülkemizde eriskin yas grubunu içeren çalismalarda saptanan seropozitiflik oranlari Tablo 1’de izlenmektedir(8). Çalismamizda eriskinlerdeki Anti-HAV IgG seropozitifligi ülkemiz ortalamasindan biraz daha düsük bulunmustur.Bunun sebebi olarak, bölgemizde diger bölgelere kiyasla hijyen ve sanitasyon kosullarinin ve sosyoekonomik durumun daha iyi olmasi, aile fert sayisindaki azalma ve egitim seviyesiyle paralel oldugu düsünülmüstür. HEV, Hindistan, Burma, Endonezya, Çat ve Çin gibi gelismekte olan ülkelerde epidemik, ABD gibi gelismisülkelerde ise sporadik olgulara neden olmaktadir (7). Endemik ülkelerde HEV enfeksiyonu, diskiyla kontamine olmus sulardan kaynaklanmaktadir(20). Gelismisülkelerde ise genellikle endemik bölgelere seyahatler sonrasinda görülen ya da göçmenler araciligiyla baska ülkelerden tasinan bir hastaliktir.Ülkemizde yapilan çalismalarda HEV seropozitifligi farkli bölgelerde farkli oranlarda bildirilmistir (3,4,5,6,7,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21).Bu farklilik hijyen kosullari ve temiz içme suyu teminine bagli olarak degismektedir. Çalismamizda eriskin yas grubunda %6,7 Anti-HEV IgG seropozitifligi saptanmistir. Hastanemizde 2008-2010 yillarini kapsayan çalismamizda Anti-HEV seropozitifligi %3,5 bulunmustur (22). Ayni hastanede belirli araliklarla incelenen verileri arasinda oldukça fark izlenmekle birlikte çalismamiz ülkemiz verileriyle uyumludur.Bu farkin hastanemize basvuran hasta popülasyonun farkli dönemlerde degismesinden kaynaklanabilecegi düsünülmüstür. Thomas ve arkadaslari (20) Türkiye’deki 5 farkli ilde yaptiklariçalismada HEV seroprevalansini %5,9 olarak saptamis olup, sicak bölgelerde ve 30 yasüzeri eriskinlerde daha yaygin oldugunu bildirilmislerdir. Malatya’da (21) yapilan bir çalismada seropozitiflik %9,8 olarak bildirilmis, sosyoekonomik durumu iyi olan (merkezi kanalizasyon ve içme suyuna sahip sehir merkezinde oturan) grupta seropozitiflik %6,7 iken kötü olan grupta %13 olarak saptanmis ve bu fark anlamli bulunmustur. Erzurumda kan donörlerinde yapilan bir çalismada seropozitiflik orani %10 saptanmis yas gruplari ve cinsiyet arasinda anlamli bir fark gözlenmemistir(23). Gaziantep’den bildirilen bir çalismada, anti-HEV IgG pozitifligi %11,2 tespit edilmistir (3). Tok ve ark. (24) Istanbul’da 16-25, 26-35, 36-50 yas gruplarinda sirasiyla %10, %30, %16 seropozitiflik oranlari saptamistir. Ülkemizin 3 farkli cografi ilinden; Manisa, Ankara (Elmadag) ve Diyarbakir’dan yapilan bir çalismada, rastgele seçilen kisilerde toplam anti-HEV seroprevalansi %6,3 tespit edilmistir(7). Elmadag’da %2,7, Manisa’da %3,8 seropozitiflik saptanirken, Diyarbakir’da (7) her iki bölgeden daha yüksek prevalans tespit edilmistir(7). Ankara’da 15-75 yas arasi 1046 kisiden 40 (8)’inda anti-HEV pozitif tespit edilmistir (13).Edirne’de gerçeklestirilen çalismada ise %2,4 oraninda düsük bir seroprevalans saptanmistir (25).Bizim çalismamizdaki seroprevalans oraniülkemizin orta ve bati kesimindeki illerde saptanan oranlara yakin ve biraz üzerindeyken, dogu bölgesindeki illere göre daha düsük bulunmustur.Izmir’de hijyen kurallarina uyum konusunda halkin daha bilinçli olmasi ve su temini kosullarinin daha iyi olmasi seropozitiflik oraninin nisbeten düsük olmasina neden oldugu düsünülmektedir. Domuz, koyun ve siçanlarda HEV ile ilgili yapilan deneysel çalismalar, sporadik HEV olgularinin zoonotik olabilecegini düsündürmektedir (26). Gelismekte olan ülkelerde yapilan çalismalarda anti-HEV pozitifligi basta domuzlar (%15-79) olmak üzere kemirici, sigir, köpek ve tavuk gibi hayvan popülasyonlarinda %2-50 arasinda degisen oranlarda saptanmaktadir (27). Eker ve ark. (25) çalismalarinda seropozitif olgularin %28,5 (4/14)’inin hayvancilikla (keçi, koyun, inek, vb.) ugrastigi belirlenmis ve bu durum istatistiksel olarak anlamli bulunmustur. Bu nedenle özellikle evcil hayvan beslemenin arttigi günümüzde HEV enfeksiyonu açisindan dikkatli olunmalidir. Sonuçta; Hepatit A infeksiyonu ülkemizde yaygin olarak görülmekte olup, önemli bir halk sagligi sorunudur. Sosyo-ekonomik düzey düsüklügüne, kalabalik ortamlarda yasamaya, anne ve babanin egitim düzeyinin düsük olmasina ve kirsal kesimde yasamaya paralel olarak HAV seropozitifligi artis göstermektedir (28). Duyarli yetiskinlerin oraninin yüksek oldugu bölgeler için, global asilama programlari düsünülmelidir.Çocuklarin diger yas gruplari için enfeksiyon kaynagi olmasi nedeniyle bu grupta virüsün yayiliminin önlenmesi toplumsal immüniteye katkida bulunacak ve asisiz olan kisilerin korunmasina yarar saglayacaktir (8).Ülkemizde 2010 yilindan itibaren bir yasindaki tüm çocuklara rutin hepatit A asisi baslatilmistir. Hastaliktan korunma adina asinin yaninda egitimle birlikte sanitasyon tedbirlerinin etkin bir sekilde kullanilmasi, bölgemizde alt yapi eksikliklerinin giderilmesi gerekmektedir.Bulas yolu benzer olan HEV enfeksiyonu için bu önlemlerin yaninda evcil hayvan bakiminin risk faktörleri arasinda yer aldigi unutulmamalidir.